İş, oluş, hareket, durum ve kılış bildiren; zaman ve kişi eklerine göre çekimlenebilen; zaman ve kişi ekleriyle çekimlenmesi halinde cümle içinde yüklem görevi üstlenen sözcüklere eylem (fiil) denir.
Örnek: bak-, sus-, büyü-, ağla-, koş-
Eylemler, varlıkların yaptıkları hareketlerin niteliklerine ve özelliklerine göre, şu gruplara ayrılarak incelenir:
İş ve Kılış Eylemleri:
Öznenin kendi iradesiyle bir nesne üzerinde gerçekleşen ve bu eylemden nesnenin etkilendiği tüm eylemler iş-kılış anlamlıdır.
Örnek:
Kadın gömleği ütüledi.
Açmak, yıkamak, kesmek
Oluş Eylemleri:
Gerçekleşmeleri özneye bağlı olmayan, doğal bir değişim içinde kendi kendine olan, nesne almayan tüm eylemler oluş anlamlıdır.
Örnek:
Adam iyice yaşlanmıştı.
Paslanmak, büyümek, çürümek
Hareket Eylemleri:
Belli bir enerjinin, öznenin hareketlenmesine ya da yer değiştirmesine yönelik olarak harcandığı ve nesne almayan tüm eylemler hareket anlamlıdır.
Örnek:
Bugün parkta uzun uzun yürüdüm.
Yüzmek, gitmek, kaçmak
Durum Eylemleri:
Öznenin kendi sitemiyle gerçekleştirdiği, daha çok içinde bulunduğu durumu gösteren ve bir durağanlık bildiren tüm eylemler durum anlamlıdır. Durum eylemleri de nesne almaz.
Örnek:
Burada biraz dinleniyorum.
Yatmak, ağlamak, üzülmek
UYARI:
İş-kılış eylemleri, nesne aldığı için bu eylemler geçişlidir. Oluş, durum ve hareket eylemleri genellikle nesne almazlar. Bu nedenle geçişsizdir.
Eylemlerin bir bölümünün iş-kılış, oluş ve durum bildirmesi, cümledeki kullanımına bağlıdır.
Örnek : Çocuk kapıyı açtı. (iş-kılış)
Bütün çiçekler açtı. (oluş)
Eylemlerde Kişi:
Eylemin kim tarafından yapıldığını, kiminle ilgili olduğunu gösteren kavrama kişi (şahıs) denir. Kişi kavramı, eylem kök ve gövdelerinde kip eklerinden sonra eklenir. Eylemlerde üç temel kişi vardır. Bunlar tekil ve çoğul olarak kullanılabilir.
KİŞİ | TEKİL | ÇOĞUL | AÇIKLAMA | ÖRNEK |
I. | Ben | Biz | Sözü Söyleyen | Okudum
Okuyoruz |
II. | Sen | Siz | Sözü Dinleyen | Gelirsin
Gelirsiniz |
III. | O | Onlar | Hakkında Konuşulan | Biliyor
Biliyorlar |
Uyarı: Üçüncü tekil kişi eki yoktur. Üçüncü tekil kişinin anlatımında eyleme yalnızca kip eki getirilir. (bit-ti, git-miş, otur-u-yor)
Eylemlere gelen kip eklerine göre kişi ekleri de farklılaşabilir.
Örnek:
Yap-ı-yor-uz (I. Çoğul kişi eki)
Bekle-di-k (I. Çoğul kişi eki)
Eylem Adları:
Dış dünyadaki her varlığın ve her kavramın bir adı olduğu gibi eylemlerin de bir adı vardır. Eylem kök ve gövdelerine getirilen “-mak (-mek), -ma (-me), -ış (-iş)” ekleri geldikleri eyleme ad verip eylem adı oluştururlar. Eylem adı durumundaki bu sözcüklere ad eylem (mastar) adı verilir.
Örnek:
Buradan gitmek istiyor.
Bu saatte gitmeye kalkma.
Oraya gidişimiz zor oldu.
Eylemlerde Kip:
Eylemlerin iş-kılış, hareket ve durumu anlatabilmek için haber ve dilek kipleriyle birlikte kişi ekleriyle çekimlenmesine kip denir.
Örnek:
Otur – eylem kökü
Otur-acak-sın çekimli eylem
Otur-sa-n çekimli eylem
Çekimli eylemler dört biçimde kullanılabilir:
Olumlu biçim çalıştım
Olumsuz biçim çalışmadım
Soru biçimi çalıştım mı?
Olumsuz soru biçimi çalışmadım mı?
Haber (Bildirme) Kipleri:
- a) Görülen (di’li) Geçmiş Zaman: Eylem kök ya da gövdelerine “-dı, -di, -du, -dü, -tı, -ti, -tu, -tü) eklerinden biri getirilerek yapılır.
Anlamı:
Geçmişte yapılan bitmiş eylemleri kesinliğe bağlayarak anlatır. Görülen geçmiş zamanda aşağıdaki anlam özellikleri görülür:
Görülen ve yaşanan bir olayın anlatımında bu kip kullanılır.
Örnek:
Öğrenciler son sınavlarına geçen hafta girdiler.
Çocukluğumda ciddi bir hastalık geçirdim.
Kesinliği, tarihi belgelere dayanan olayların anlatımında da bu kip kullanılır.
Örnek: Osmanlı Devleti 1299’da kuruldu.
Di’li geçmiş zamanın kişilere göre çekimi şöyledir:
KİŞİ | TEKİL | ÇOĞUL |
I. | Baktım | Baktık |
II. | Baktın | Baktınız |
III. | Baktı | Baktılar |
b) Duyulan (Miş’li) Geçmiş Zaman) :
Eylem kök ya da gövdelerine “-mış, -miş, -muş, -müş” eklerinden biri getirilerek yapılır.
Anlamı:
Geçmişte yapılan bir eylemi kesinliğe bağlamadan anlatır.
Örnek:
Gençlik yıllarında bütün Avrupa ülkelerini gezmiş.
Kısa bir geçmiş zaman diliminde de olsa, başkasından duyulan eylemlerin anlatımında kullanılır.
Örnek:
Geçen gün en yakın arkadaşıyla kavga etmiş.
Erdal, dün sinemaya gitmiş, ama filmi beğenmemiş.
Farkında olunmayan bir eylemin anlatımında kullanılır.
Örnek :
Öyle bir dalmışız ki, sabah olmuş.
Bir de ne göreyim herkes gitmiş.
Gerçekleşen bir eyleme tanık olma durumlarında da kullanılabilir.
Örnek:
Eline sağlık, çayda çay olmuş.
Kısa sürede iyice yıpranmışsın.
“-dır, -dir” ek eylemleriyle kullanıldığında kesinlik ya da olasılık anlamı kazanır.
Örnek:
Gönderdiğin mektubu dün almıştır. (Olasılık)
Özür dilerim, kayıtlarımız kapanmıştır. (kesinlik)
Miş’li geçmiş zamanın kişilere göre çekimi şöyledir:
KİŞİ | TEKİL | ÇOĞUL |
I. | Okumuşum | Okumuşuz |
II. | Okumuşsun | Okumuşsunuz |
III. | Okumuş | Okumuşlar |
- c) Şimdi Zaman:
Eylem kök ya da gövdelerine “-yor” ekinin getirilmesiyle yapılır.
Anlamı:
İçinde bulunduğumuz zaman dilimi içinde başlamış; ama henüz bitmemiş, sürmekte olan bir eylemin anlatımında kullanılır.
Örnek:
Çocuk bütün dikkatiyle ders dinliyor.
Ayşe’ye geçen gün gördüğümüz kazayı anlatıyordum.
“-dır, -dir” ek-eylemiyle kullanıldığında olasılık anlamı kazanır.
Örnek:
Bu saatte evde uyuyordur.
Şimdiki zamanın kişilere göre çekimi şöyledir:
KİŞİ | TEKİL | ÇOĞUL |
I. | Açıyorum | Açıyoruz |
II. | Açıyorsun | Açıyorsunuz |
III. | Açıyor | Açıyorlar |
b) Gelecek Zaman:
Eylem kök ya da gövdelerine “-acak, -ecek” eki getirilerek yapılır.
Anlamı:
Henüz yapılmamış, içine girilecek bir zaman dilimi içinde yapılacak olan bir eylemin anlatımında kullanılır.
Örnek:
Yarın akşam İstanbul’a gideceğiz.
Akşama misafir gelecek.
“-dır, -dir” ek eylemiyle kullanılırsa, kesinlik anlamı kazanır.
Örnek:
Bu sorun en geç yarın halledilecektir.
Gelecek zamanın kişilere göre çekimi şöyledir:
KİŞİ | TEKİL | ÇOĞUL |
I. | Açacağım | Açacağız |
II. | Açacaksın | Açacaksınız |
III. | Açacak | Açacaklar |
c) Geniş Zaman: Eylem kök ya da gövdelerine “-r (-ır, -ir, -ur, -ür, -ar, -er)” eklerinin getirilmesiyle yapılır.
Anlamı:
Genel doğruları göstermede kullanılır.
Örnek: Su testisi suyolunda kırılır.
Her canlı doğar, yaşar, ölür.
Sürekli ya da genellikle yapılan eylemlerin anlatımında kullanılır.
Geniş zamanın kişilere göre çekimi şöyledir:
KİŞİ | TEKİL | ÇOĞUL | TEKİL | ÇOĞUL |
I. | Açarım | Açmam | Açarız | Açmayız |
II. | Açarsın | Açmazsın | Açarsınız | Açmazsınız |
III. | Açar | Açmaz | Açarlar | Açmazlar |
UYARI : “-r” eki yalnızca olumlu çekimlerde kullanılır. Olumsuz çekimlerde bu kipin olumsuzu “-ma-z, -me-z” ekiyle yapılır.
Dilek Kipleri:
- a) İstek Kipi: Eylem kök ya da gövdelerine “-a, -e” eki getirilerek yapılır.
Anlamı:
Getirildiği eyleme istek anlamı verir.
Örnek:
Akşama ben de size geleyim.
İsteğin yanı sıra öğüt ve gereklilik anlamı verir.
Örnek:
Kimsesizlere yardım edelim. (Öğüt)
Derslerimize düzenli çalışalım. (Gereklilik)
İstek kipinin kişilere göre çekimi şöyledir:
KİŞİ | TEKİL | ÇOĞUL |
I. | Alayım | Alalım |
II. | Alasın | Alasınız |
III. | Ala | Alalar |
b) Dilek – Şart Kipi: Eylem tabanlarına “-sa, -se” ekinin getirilmesiyle yapılır.
Anlamı:
Eyleme dilek anlamı verir.
Örnek:
Ben de seninle gelsem.
Tiyatroya değil de, sinemaya gitsek.
Koşul anlamıyla kullanılır.
Örnek:
Bu işi başarırsa, güvenimi
Giderse, bir daha dönmez.
Dilek-şart kipinin kişilere göre çekimi şöyledir:
KİŞİ | TEKİL | ÇOĞUL |
I. | Gitsem | Gitsek |
II. | Gitsen | Gitseniz |
III. | Gitse | Gitseler |
Uyarı: Dilek kipleri herhangi bir zaman kavramını taşımadığı için bunlarla yapılan bileşik zamanlı eylemler, gerçekte ya tek zaman anlamı taşırlar ya da hiç zaman anlamı taşımazlar.
c) Gereklilik Kipi:
Eylem kök ya da gövdelerine “-malı, -meli” ekinin getirilmesiyle yapılır.
Anlamı:
Eylemin yapılması, olması gerektiğini bildirir. Bu anlam, “gerek, lazım, icap etmek” sözcükleriyle de sağlanır.
Örnek:
Onunla hemen konuşmalıyım.
Bu işi yarına bitirmeliyiz.
Gereklilik kipinin kişilere göre çekimi şöyledir:
KİŞİ | TEKİL | ÇOĞUL |
I. | Bilmeliyim | Bilmeliyiz |
II. | Bilmelisin | Bilmelisiniz |
III. | Bilmeli | Bilmeliler |
d) Emir (Buyurma) Kipi:
Emir kipinin eki yoktur. Bu nedenle I. ve çoğul kişilerde emir kipinin çekimi olmaz. Çünkü kişiler kendi kendilerine emredemezler. Emir kipine II. Tekil kişi dışında kişi ekleri getirilebilir.
Anlamı:
Eylemin yapılmasını emir biçiminde belirtir.
Örnek:
Derslerini bitirir bitirmez yat. (Olumlu emir)
Eve zamanında gelin. (Olumlu emir)
Dışarı çıkmayın. (Olumsuz emir)
Bazen dilek anlamıyla kullanılır.
Örnek:
Tanrım, bana yardım et.
Dünyada hiç aç insan olmasın.
Emir kipinin kişilere göre çekimi şöyledir:
KİŞİ | TEKİL | ÇOĞUL |
I. | – | – |
II. | Gel | Gelin/Geliniz |
III. | Gelsin | Gelsinler |
UYARI: Haber (bildirme) kiplerinde belli bir zaman kavramı varken, dilek kipleri zaman bildirmez.
Eylemlerde Bileşik Zamanlılık:
Bileşik zaman, basit zamanlı bir eyleme hikâye, rivayet ve koşul eklerinin getirilmesiyle yapılır.
Kısaca bileşik zamanlı bir eylem üç değişik şekilde kurulur:
Eylem tabanı + Zaman eki + idi = Hikâye bileşik zamanlı eylem
Eylem tabanı + Zaman eki + imiş = Rivayet bileşik zamanlı eylem
Eylem tabanı + Zaman eki + ise = Koşul bileşik zamanlı eylem
BASİT ZAMANLI EYLEM + EK EYLEM =BİLEŞİK ZAMANLI EYLEM
UYARI: Dilek kipleri herhangi bir zaman kavramı taşımadığı için bunlarla yapılan bileşik zamanlı eylemler, gerçekte ya tek zaman anlamı taşırlar ya da hiç zaman anlamı taşımazlar.
Bileşik Zaman Üç Tanedir:
a) Hikâye Bileşik Zaman:
Haber ya da dilek kipi almış bir eyleme “-dı, -di, -du, -dü” eklerinden birinin getirilmesiyle yapılır.
Örnek:
Di’li geçmiş zamanın hikâyesi: bildiydim, aldıydık…
Miş’li geçmiş zamanın hikâyesi: bilmiştim, almıştık…
Şimdiki zamanın hikâyesi: biliyordum, alıyorduk…
Gelecek zamanın hikâyesi: bilecektim, alacaktık…
Geniş zamanın hikâyesi: bilirdim, alırdık…
İstek kipinin hikâyesi: bilseydim, alsaydık…
Dilek-şart kipinin hikâyesi: bilseydim, alsaydık…
Gereklilik kipinin hikâyesi: bilmeliydim, almalıydık…
b) Rivayet Bileşik Zaman:
Haber ya da dilek kip almış bir eyleme “–mış, -miş, -muş, -müş” eklerinden birinin getirilmesiyle yapılır.
Örnek:
Di’li geçmiş zamanın rivayeti yoktur.
Miş’li geçmiş zamanın rivayeti: bilmişmişim, alıyormuşuz…
Şimdiki zamanın rivayeti: biliyormuşum, alıyormuşuz…
Gelecek zamanın rivayeti: bilecekmişim, alacakmışım…
İstek kipinin rivayeti: bileymişim, alaymışız…
Dilek-şart kipinin rivayeti: bilseymişim, alsaymışız…
Gereklilik kipinin rivayeti: bilmeliymişim, almalıymışız…
c) Şart Bileşik Zamanı :
Haber ya da dilek kipiyle çekimli bir eyleme “-sa, -se” ekinin getirilmesiyle yapılır. Dilek kiplerinden yalnızca gereklilik kipinin koşul bileşik şekli yoktur.
Örnek:
Di’li geçmiş zamanın koşulu: bildiysem, aldıysak…
Miş’li geçmiş zamanın koşulu: bilmişsem, almışsak…
Şimdiki zamanın koşulu: biliyorsam, alıyorsak…
Geniş zamanın koşulu: bilirsem, alırsak…
Gelecek zamanın koşulu: bileceksem, alacaksak…
Gereklilik kipinin koşulu: bilmeliysem, almalıysak…
Eylem Kipinde Anlam Kayması:
Bir kipin kendi anlamı dışında, bir başka kipin anlamını verecek bir biçimde kullanılmasına eylem kipinde anlam kayması ya da zaman kayması denir.
Anlam kaymasına uğrayan başlıca kipler şunlardır:
Şimdiki Zaman Kipi:
Şimdiki zaman kipi “-yor” geçmiş zaman, gelecek zaman ve geniş zaman kipi yerine kullanılabilir.
Örnek:
Onu yolda görüyor ve selam vermiyor. (Di’li geçmiş zaman yerine)
Ninem, teyzeme bir mektup yazıyor ve beni şikâyet ediyor. (Miş’li geçmiş zaman yerine)
Her Pazar buraya geliyor ve bizimle sohbet ediyor. (Geniş zaman yerine)
Ben yarın geliyorum. (Gelecek zaman yerine)
Geniş Zaman Kipi:
Geniş zaman kipi “-r,-ır,-ir,-ur,-ür,-ar,-er” geçmiş zaman, şimdiki zaman, gelecek zaman ve emir kipi yerine kullanılabilir.
Örnek:
Günlerden bir gün kasabaya yaşlı başlı bir adam gelir. (Geçmiş zaman yerine)
Merak etme, birazdan gelir. (Gelecek zaman yerine)
Şimdi sen de beni düşünür müsün? (Şimdiki zaman yerine)
Oraya gider, Hamza’yı bulursun. (Emir kip yerine)
Gelecek Zaman Kipi:
Gelecek zaman kipi “-acak, -ecek” geçmiş zaman, gereklilik ve emir kipi yerine kullanılabilir.
Örnek:
Fatih İstanbul’u alacak ve Osmanlıların Balkanlar’daki varlığı kesinleşecek.
(Geçmiş zaman yerine)
Beni arayan Ayşe olacak. (Gereklilik kipi yerine)
Burayı derhal temizleyeceksin. (Emir kipi yerine)
Ek-Eylem (Ek-Fiil) :
Ad ve ad soylu sözcüklerin sonuna gelerek, onların belirli bir kesinlik kazanıp yüklem olmasını sağlayan eklerdir.
Örnek :
Hava dün gece karlı Hava dün gece karlıydı.
-dır Ali’nin boyu Erdal’dan uzundur.
-imiş Babası oldukça zenginmiş.
-dı Durmadan beni arayıp soran oydu.
-ım Ben de bir insanım.
-sın Dikkat et, sen daha küçük bir çocuksun.
-iz Biz bu işe biraz isteksiz gibiyiz.
-siniz Siz de diğer insanlarla eşitsiniz.
-dırlar Bu saatte evde yokturlar.
-ise Ya, bizi muayene edecek bu doktorsa…!
Yapıları Yönünden Eylemler:
Basit (Yalın) Eylemler:
Kök durumunda olan ya da yalnızca çekim eki alan eylemler biçimsel yönden basittir.
Örnek:
Git git-ecek-miş-im
Uyu uyu-malı-y-dı-k
Bak bak-sa-y-dı-nız
Konuş konuş-uyor-muş-sunuz
Türemiş Eylemler:
Ad ya da eylem köklerine çeşitli yapım eklerinin getirilmesiyle gövde durumuna geçen eylemler biçimsel olarak türemiş eylemdir.
Örnek:
Kara-r- Addan eylem
Piş-ir- Eylemden eylem
Oyun-a- türemiş
Aç-ıl- türemiş
Bileşik Eylemler:
İki ya da daha çok sözcüğün biçimce veya anlamca kaynaşarak tek bir yargıyı anlatacak hale gelmesiyle oluşan eylemler, yapıları yönünden bileşik eylem adını alır.
Bileşik Eylemler Üç Farklı Biçimde Oluşur:
a) Yardımcı Eylemle Kurulan Bileşik Eylemler:
Özellikle “et(mek), eyle(mek), ol(mak), kıl(mak), buyur(mak)” eylemleri çoğunlukla bir eylemi bir yargıyı tek başlarına ifade edemez, bu nedenle de tek başlarına yüklem olamazlar. Bu durumda bu eylemler, kendilerinden önce gelen bir ad ya da ad soylu sözcükle birleşmek suretiyle kesin bir yargıyı ifade edebilirler. Bu oluşuma, yardımcı eylemle kurulan bileşik eylem denir.
Ad/ad soylu sözcük + yardımcı eylem = Yardımcı eylemle kurulan bileşik eylem
Örnek:
Pişman + ol(mak) Bütün yaptıklarına pişman olacak.
Yardım + et(mek) Ödevlerimi yaparken bana yardım etti.
His+et(mek) Olacakları önceden hissettim.
Kabul+eyle(mek) Dualarımızı kabul eyle.
Şükür+et(mek) Biz buna şükredelim.
Yardımcı Bileşik Eylemle İlgili Uyarılar
Et(mek), eyle(mek), ol(mak), kıl(mak) sözcükleri, kimi durumlarda tam (asıl) eylem olup, tek başlarına kesin bir yargı bildirirler. Böyle durumlarda yardımcı eylem olarak kabul edilmezler.
Örnek:
Bu masa buraya daha iyi oldu. (uydu)
Yarın orada olurum. (bulunurum)
Bu sözcükler tam (asıl) eylem olduklarında tek başlarına yüklem görevi üstlenirler.
Örnek: Bahçemizdeki meyveler iyice oldu. (olgunlaştı)
Yardımcı eylemle kurulan bileşik eylemlerde, ad ve ad soylu sözcüklerde ses düşmesi veya ses türemesi meydan gelirse, bunlar yardımcı eylemle bitişik yazılır.
Örnek:
Kahır+ol- kahrol-
Zan+et- zannet-
Hapis+ol- hapsol-
Red+et- reddetmek-
Ad ve ad soylu sözcük, yardımcı eylemle birleştiğinde herhangi bir ses olayı meydana gelmemişse, bunlar yardımcı eylemden ayrı yazılır.
Örnek:
Arz et-
Hak et-
Yetkili kıl-
İhmal et-
b) Kurallı (Özel) Bileşik Eylemler:
İki eylem tabanının biçimce ve anlamca birleşip kaynaşmasıyla oluşan bir birleşik eylem çeşididir. Bu birleşimde iki eylem arasına “-a, -e, -ı, -i, -u, -ü” seslerinden biri girer. Bu birleşmede ikinci eylem sabit olup gerçek anlamından tümüyle sıyrılmıştır.
Kurallı (özel) Bileşik Eylemler Dörde Ayrılır:
Yeterlik Eylemi:
Yapılışı: Eylem + (a, e) + bil(mek)
Anlamı: Eyleme “yeterli olma, başarabilme ya da olasılık” anlamı verir.
Örnek:
Akşama size gelebilirim. (olasılık)
Bu soruyu Ahmet çözebilir. (başarabilme)
Ben İngilizce konuşabilirim. (yeterli olma)
Yeterlik birleşik eylemi üç şekilde olumsuz yapılır:
ANLAM | OLUMLU | OLUMSUZ |
OLASILIK | Yapabilirim | Yapmayabilirim |
YETERLİ OLMA | Yapabilirim | Yapamayabilirim |
KESİNLİK | Yapabilirim | Yapamam |
Tezlik Eylemi:
Yapılışı: Eylem + (ı, i, u, ü) + ver(mek)
Anlamı: Eylemin “çabucak veya kolayca yapıldığı” nı gösterir.
Örnek: Hastalığını duyunca geliverdim. (çabukluk)
Soruları okuyuverdim. (çabukluk kolaylık)
Tezlik eylemi iki şekilde olumsuz yapılır:
OLUMLU | OLUMSUZ |
Çıkıverdi | Çıkmayıverdi |
Bitiverdi | Bitmeyiverdi |
Sürelik Eylemi:
Yapılışı: Eylem + (a, e) gel(mek), kal(mak), dur(mak)
Anlamı: Eylemin bir süre aralıksız sürdüğü, kesintisiz devam ettiğini gösterir.
Örnek:
Bu iş böyle süregelmiş.
Adamın arkasından bakakaldım.
Sen, verdiğim işleri yapadur.
Yaklaşma Eylemi:
Yapılışı: Eylem + (a, e) yaz(mak)
Anlamı: Eylemin gerçekleşmesine “çok yaklaşıldığı, çok az kaldığı”nı gösterir.
Örnek:
Kazada babam da öleyazdı.
Yürürken düşeyazdım.
c) Anlamca Kaynaşmış Bileşik Eylemler:
Anlamca kaynaşmış bileşik eylemler, bir araya gelen ad ve eylemden kimi zaman birinin kimi zamanda her ikisinin gerçek anlamlarından uzaklaşarak anlamca kaynaşmasıyla oluşan bileşik eylemlerdir.
Anlamca kaynaşmış bileşik eylemler, şu yollarla oluşabilir:
Bir eylemin, eylemsi ya da yardımcı eylemle birleşmesiyle meydana gelebilirler.
Örnek:
Göresi gel(mek)
Ağlayacağı tut(mak) Bu bileşik eylemde, ikinci sözcük (eylem) gerçek anlamından uzaklaşmıştır.
Bilmezlikten gel(mek)
Bitirmiş ol(mak)
Ad soylu sözcüklerle bir eylemin birleşmesinden meydana gelebilirler.
Örnek:
Hasta düş(mek) Bu bileşik eylemlerde, ad soylu sözcükler
Acı çek(mek) gerçek anlamını korurken, eylemler
Nasihat ver(mek) gerçek anlamından uzaklaşır.
Yalan at(mak)
Hem ad hem de eylemin gerçek anlamından uzaklaşarak bir deyim grubu oluşturmasından meydan gelen birleşik eylemler.
Örnek :
Abayı yak(mak)
Çam devir(mek)
Başı göğe er(mek)
Kaşıkla yedirip sapıyla göz çıkar(mak)
UYARI: Ad eylemin gerçek anlamını yitirdiği ancak deyim oluşturmayan ve bitişik yazılan birleşik eylemler de vardır.
Örnek :
Varsay(mak)
Vazgeç(mek)
Elver(mek)
Öngör(mek)