Bir duyguyu, düşünceyi, isteği, hareketi ve olayları anlatan kelime ve kelime gruplarına cümle denir.
Yargı bildiren tek bir kelime kullanarak cümle oluşturabiliriz. Ancak tek bir kelime duygu düşünce ve isteklerimizi anlatmakta yeterli olmayabilir. Yargı bildiren bu kelimeye yardımcı olacak başka kelimeler kullanırız. Bu kelimeleri duygumuzu düşüncemizi, isteğimizi en iyi anlatacak şekilde sıralamalıyız.
Doğru ve İyi Bir Cümlenin Özellikleri
1- Türkçe söz dizimi: “Özne, Tümleç, Yüklem” şeklinde olmalıdır. Vurgulamak istediğimiz kelimeyi yüklemden önceye getirmeliyiz.
Örnek:
Çalıştım.
Ben çalıştım.
Ben bugün çalıştım.
Ben bugün çok çalıştım.
Ben bugün Türkçe dersine çalıştım.
Ben evde Türkçe dersine bugün çok çalıştım.
Ben yazılımız olduğu için bugün Türkçe dersine çok çalıştım.
2- Cümlenin dil bilgisi yönünden doğru olması yanında istenilenin açık ve anlaşılır olması gerekir. Açıklık; anlamın, verilmek istenenin okuyucu tarafından hemen anlaşılmasıdır.
3- Ayrıca bir cümlenin duru olması gerekir.
Duruluk: Aynı cümlede gereksiz sözcük kullanılmamasıdır. Gereksiz sözcük kullanımı anlatım bozukluğudur.
Örnek: Vakfa karşılıksız bağış yaptılar. “karşılıksız” kelimesi gereksizdir; çünkü bağış karşılıksız yapılan bir yardımdır.
CÜMLELERİN ANLAM ÖZELLİKLERİ
1- Öznel Anlatımlı Cümleler:
Kişiden kişiye farklılık gösterebilen cümleler öznel anlatımlı cümlelerdir. Öznel anlatımlı cümleler kişiden kişiye değiştiği için ispatlanması mümkün değildir.
Örnek:
Tatlı dil, insan için başlı başına bir kuvvettir.
İyi söz söyleyen insanlar herkesten fazla okuyanlardır.
Arkadaşlık bir insan için vazgeçilmez bir duygudur.
Dünyanın geleceğini parlak görmüyorum.
Başarının tek şartı, çalışmak daha çok çalışmaktır.
Yaz günlerinin güzelliğine doyum olmaz.
Yüzmek insanı rahatlatır.
2- Nesnel Anlatımlı Cümleler:
Doğruluğu ya da yanlışlığı herkes tarafından aynı kabul edilen, bir duygu bildirmediği için ispatlanması mümkün olan cümlelere nesnel anlatımlı cümleler denir.
Örnek:
Türkiye’nin başkenti Ankara’dır.
Gözlerim eskisi kadar iyi görmüyor.
Canlılar doğar, büyür ve ölür.
Romanda, kimsesiz bir çocuğun hayat hikâyesi anlatılmış.
Tolstoy: “İtiraf eden kurtulur.” Demiş.
Peş peşe altı tiyatro eseri yazdım.
Cumhuriyet, 29 Ekim 1920’de ilan edildi.
İstanbul 1453’te fethedildi.
3- Mecaz Anlatımlı Cümleler:
Anlatılmak istenenin bazı mecaz anlamlı kelimelerin kullanılarak anlatıldığı cümlelere mecaz anlatımlı cümleler denir. Bir cümlede bir tane mecaz anlamlı kelimenin bulunması o cümleyi mecaz anlatımlı yapar.
Örnek:
Okuduğum her kitaptan aynı tadı aldığımı söyleyemem.
O, her yerde yana yakıla seni arıyor.
Bu işte onun parmağı olduğu kesin.
Otur oturduğun yere başından büyük işlere karışma.
Anılarını tatlı bir dille anlatıyor.
Herkes uzun soluklu bir yaşam ister.
Annemin sözleri beni çok kırdı.
4- Neden – Sonuç İlişkisi
Her olay ve durumu meydana getiren bir neden(sebep) vardır. Bu nedenler gerçekleşince bazı sonuçlar ortaya çıkar. BU tür cümlelere neden-sonuç (sebep-sonuç) cümleleri denir.
Neden- Sonuç cümlelerinde olayın sebebi ve sonucu mutlaka verilmelidir.
Neden – Sonuç cümleleri “niçin, neden?” sorularına cevap verir.
Örnek:
Çok çalıştığı için sınavı kazandı. (neden-sonuç)
Bizimle gelmedi çünkü evden izin alamadı. (sonuç-neden)
Otobüs geç geldiği için eve yetişemedim. (neden-sonuç)
Kullandığı sade dilden dolayı çok okunuyordu. (neden-sonuç)
Kalemini bulamayınca kardeşine çok kızdı. (neden-sonuç)
Gürültüden çok korkmuş, yüzü sapsarıydı. (neden-sonuç)
Kardan dolayı yollar kapandı. (neden-sonuç)
Yağmur yağınca yerler ıslandı. (neden-sonuç)
5- Amaç – Sonuç İlişkisi
Bir eylemin hangi amaçla yapıldığını bildiren cümlelerde amaç – sonuç ilişkisi vardır. Amaç – Sonuç cümleleri, fiile sorulan “hangi amaçla, hangi maksatla?” sorusuna cevap verir. Amaç – sonuç ilişkisi olan cümlelere amaç – sonuç cümlesi denir.
Örnek:
Yüzmek için denize gittik. (amaç-sonuç)
Seni mutlu edeyim diye bu hediyeyi aldım. (amaç-sonuç)
Konuşmak için kürsüye yöneldi. (amaç-sonuç)
Kirlenmesin diye yere hiç çöp atmazdı. (amaç-sonuç)
Ona sık sık öğüt verirdi; iyi bir insan olsun diye. (sonuç – amaç)
Sınavı kazanabilmek için azimle çalışıyor. (amaç-sonuç)
Not: Amaç – sonuç cümleleri ile neden-sonuç (sebep-sonuç) cümleleri karıştırılmamalıdır. Sebep(neden) – sonuç cümleleri “hangi amaçla?” sorusuna cevap veremez.
Sabah işe geciktiğim için bana kızdı. (hangi amaçla kızdı? Cevap yok= sebep sonuç cümlesi)
Parayı yatırmak için bankaya gitti. (hangi amaçla bankaya gitti? Cevap var= neden sonuç cümlesi)
6- Koşul (Şart) Cümleleri
Bazı eylemlerin gerçekleşmesi için bazı koşulların oluşması gerekir. Ancak bu durumlar oluşursa eylemin gerçekleşebileceğini bildiren cümleler koşul (şart) cümleleridir.
Örnek:
Çalışırsan başarılı olursun. (“başarılı olmanın” şartı “çalışmaktır”)
Susarsanız size bir fıkra anlatacağım. (koşul-olay)
Babam kızmazsa dondurma alabiliriz. (koşul-olay)
Sen istemedikçe biz buradan gitmeyiz. (koşul-olay)
Kirazlar olgunlaşmadan onları canım çekmiyor. (koşul-olay)
Kitap okursan düşünme yeteneğin gelişir. (koşul-olay)
Kalemimi veririm; ama işin bitince geri vereceksin. (olay-koşul)
Kimseyi üzmeyin ki başkaları da sizi üzmesin. (koşul-olay)
7- Karşılaştırma Cümleleri
Bir varlığın, olayın veya durumun diğeriyle olan benzer veya farklı yönlerini anlatan cümlelere karşılaştırma cümleleri denir.
Örnek:
Nalan da Leyla gibi çalışkan bir öğrencidir.
Temmuz ayı diğer aylardan daha sıcaktır.
Zeynep, eskiden daha yaramazdı.
Tarlanın iyisi suya yakın, daha iyisi eve yakın olanıdır.
Sanatçılar arasında eşi az bulunur bir insandı.
Öğretmen sınıfın en çok konuşanını öne oturttu.
En güzel şiirlerini bu kitapta toplamış.
Kiraz pahalı, elma ise ucuz bir meyvedir.
8- Olasılık (İhtimal) Cümleleri
Bir olayın veya durumun sonucuyla ilgili kesin olmayan ifadelerin belirtildiği cümlelere olasılık (ihtimal) cümleleri denir.
Olasılık cümlelerinde kesinlik söz konusu değildir. Sözü söyleyen söylediklerinden tam olarak emin değildir. Cümlelerde genellikle “-ebilir, gibi, galiba, belki, sanırım, herhalde, olsa gerek” gibi kelimeler kullanılır.
Örnek:
Araba çalışmıyor, benzini bitmiş olabilir.
Ferit bugün işe gelmedi herhalde hastalandı.
Bu kitabı okursan sınavda başarılı olabilirsin.
Galiba herkes bildiğini okuyor.
Sana mektup yazacağını sanmıyorum.
Bu saatte kapıyı çalan dayım olsa gerek.
Bu hastalık hemen geçmeyebilir.
Duygu, arkadaşlarıyla oynamaya gitmiş olmalı.
9- Varsayım Cümleleri
Bir olay ya da durumu gerçekleştiği halde gerçekleşmemiş; gerçekleşmediği halde gerçekleşmiş gibi kabul etmeyi bildiren cümlelere varsayım cümleleridenir.
Varsayım cümlelerinde “varsayalım, farz et, tut ki, düşünelim” gibi kelime ve kelime grupları kullanılır.
Örnek:
Yarına kadar işlerimizi bitirdiğimizi varsayalım.
Farz et ki uçak seferleri iptal edildi.
Onunda senin gibi davrandığını düşün.
Diyelim ki onunla görüştün, sonra ne yapacaksın.
Farz edelim ki okulu bitirdin.
Konuşma yapmak için kürsüye çıktığımda da heyecanlanırsam.
Bir an için bu güzelim ülkede yaşadığını düşün.
10- Öneri (Tavsiye) Cümleleri
Herhangi bir konuda ortaya çıkan olumsuz durumları gidermek için öne sürülen teklifleri ifade eden cümlelere öneri cümleleri denir.
Örnek:
Daha güzel yazılar yazmak için büyük şairleri kendine örnek almalısın.
Övgüye değer işler yapmayı ilke edinin.
Sabır bir erdemdir sakın ondan vazgeçmeyin.
Kendinize belli bir amaç çizin.
Güler yüzlü olmayan dükkân açmasın.
11- Doğrudan ve dolaylı anlatıma sahip cümleler
Bir başkasının sözlerini olduğu gibi anlatmaya “doğrudan anlatım” denir. Doğrudan anlatıma sahip cümlelerde aktarılan cümle tırnak içinde verilir. Doğrudan anlatımlı cümleleri aktaran, cümleye kendi sözlerini katmaz. Bu cümlelerin sonunda genellikle, “diyor, demiş, der” ifadeleri bulunur.
Bir başkasının sözlerini olduğu gibi değil de değiştirerek aktarmaya “dolaylı anlatım” denir. Dolaylı anlatımda aktarılan cümle tırnak içinde verilmez. Bu cümlelerin sonunda genellikle, “belirtti, ifade etti, söyledi” gibi sözler bulunur.
Örnek:
Ceyda, arkadaşına: “Benimle oynar mısın?” dedi. (doğrudan anlatım)
Ceyda, arkadaşına kendisiyle oynayıp oynamayacağını sordu. (dolaylı anlatım)
Annesi yarışmada birinci olan kızına şöyle dedi: “Seninle gurur duyuyorum!” (doğrudan anlatım)
Annesi yarışmada birinci olan kızına kendisiyle gurur duyduğunu söyledi. (dolaylı anlatım)
Livy: “deneyim aptalların öğretmenidir” der. (doğrudan anlatım)
Einstein, hayal kurmanın bilgiden önemli olduğunu söylemiş. (dolaylı anlatım)
Mevlana: “kargalar ötmeye başlayınca bülbüller susar.” Demiş. (doğrudan anlatım)
Bir resmin bin kelimeden değerli olduğunu ifade etti. (dolaylı anlatım)
12- Tanım Cümleleri
Varlıkları ve kavramları özellikleriyle anlatan cümlelere tanım cümleleri denir.
Tanım cümleleri söylendiğinde kafamızda tanımı yapılan varlık ya da kavram hakkında bir fikir oluşur.
Tanım cümlelerinde “……… nedir?” sorusuna cevap alırız.
Örnek:
Yer kabuğunun çukur bölümlerini kaplayan, birbiriyle bağlantılı, tuzlu su kütlelerine deniz denir.
Atkı, soğuğa karşı omuzlara, başa, sırta ve boyna alınan örtüye denir.
İnsan, inatçı bir anlam arayıcısıdır.
Sabır, bilgeliğin arkadaşıdır.
Deneyim, hatalarımıza verdiğimiz addır.
Kitap en iyi dosttur.
13- Abartma Cümleleri
Anlatımı çekici kılmak için olay ve durumların olağanüstü bir biçimde ifade edilmesiyle oluşan cümlelere abartma cümleleri denir.
Örnek:
O kadar ağladı ki gözyaşları sel oldu, aktı.
Bu hafta dünya kadar soru çözdüm.
Hasta sabaha kadar gözünü kırpmadı.
Bin dereden su getirsen arınamazsın.
Duyduklarını bire bin katarak anlatıyor.
Ne geniş adam dünya yansa umurunda değil.
Su uyur, düşman uyumaz.
Yüzü ay gibi parlıyor.
14- Değerlendirme (Yorum) Cümleleri
Bir olay, durum varlık ya da kişi hakkında görüş ifade eden cümlelere değerlendirme cümleleri denir.
Değerlendirme cümleleri genellikle kişisel görüş ifade eder.
Örnek:
Sanatçının başkalarını taklit etmesi eserlerinin özgünlüğüne gölge düşürür.
Yazarın anlatımında bir tek düzelik ve kuruluk görülüyor.
İnsanların yalnızlaştığı günümüzde sevgiye çok muhtacız.
Aklına gelen her şeyi söyleyen insanların sonu budur işte.
Bu gidişle çocukların neşeyle koşup oynayacağı yeşil alan kalmayacak.
Davranışları etkilemede iletişim araçlarının büyük etkisi vardır.
Yüzüne bakınca acısını içinde saklayan biri olduğunu anladım.
15- Eleştiri Cümleleri
Bir olay, durum varlık ya da kişi hakkında olumlu ya da olumsuz görüş bildiren cümlelere eleştiri cümleleri denir.
Örnek:
Filmdeki bazı uzun diyaloglar filmin güzelliğine gölge düşürmüş. (Olumsuz Eleştiri)
İşini bu şekilde titiz yapması başarılı olmasını sağlıyor. (Olumlu Eleştiri)
Bu gidişle bir yere varamazsın. (Olumsuz Eleştiri)
Yazar, eserinde yabancı sözcüklere yer vererek eserin anlaşılmasını engellemiş. (Olumsuz Eleştiri)
O, giyimiyle, konuşmasıyla, cömertliğiyle dört dörtlük bir insandır.
Burnu havada biri olduğu için herkesi küçümserdi. (Olumsuz Eleştiri)
Ödevlerini yine baştan savma yapmışsın. (Olumsuz Eleştiri)
16- Ön Yargı (Peşin Hüküm) Cümleleri
Herhangi bir durumun ya da olayın nasıl sonuçlanacağı konusunda daha sonuçlanmadan bir hüküm veren cümlelere Ön Yargı Cümleleri denir.
Örnek:
Bu kitap, piyasaya çıktığında çok ses getirecek.
Bu sınavı kazanacağını hiç sanmıyorum.
Yeni şiirinde başarılı olacağını sanıyorum.
Bu takım bu yıl şampiyon olamaz.
Onun çevresindeki olaylara geniş açıdan bakması mümkün değildir.
Ali’yi bilirim, o toplumun değer yargılarının dikkate almaz.
17- Aşamalı Anlatım
Eylemin aniden değil, süreç içinde gerçekleşmesidir.
Bu derenin suyu giderek azalıyor.
Zamanla insan her şeye alışıyor.
Yeni arkadaşlarıma giderek ısınıyorum.
Onu, gün geçtikçe daha iyi anlıyorum.
Havalar günden güne ısınıyor.
Başarıya adım adım ulaşılır.
DUYGU ANLAMI TAŞIYAN CÜMLELER
1- Şaşırma Cümleleri
Beklenilmeyen bir durumla karşılaşıldığında dile getirilen hayret duygusunu ifade eden cümlelere şaşırma cümleleri denir.
Örnek:
O kadar fakirken birden bire nasıl zengin oldun!
Sınav sonucunu çok yüksek beklerken düşük gelmesin mi!
Kitaplığındaki binlerce kitabı okumuş ha!
Böyle ansızın gideceğini hiç düşünmemiştim.
Bu takımı yeneceğimiz aklımın ucundan bile geçmemişti.
Hayret! Sen bu evin yolunu bilir miydin?
Dokuz kişi bir arabaya nasıl sığmış anlayamadım!
2- Beğeni Cümleleri
Herhangi bir durum ya da olaydan duyulan memnuniyetin dile getirildiği cümlelere beğenme cümleleri denir.
Örnek:
Yazar, olayları sıradanlığa düşmeden güzel bir üslupla yansıtmış.
Araba dediğin böyle rahat ve geniş olmalı.
Yazar, dile olan hakimiyetini yeni eserinde de ortaya koymuş.
Bu balerinimiz, senelerce yılmadan çalıştı.
Yazma konusunda hiçbir zaman kolaya kaçmadı.
Burada her mevsimin ayrı bir tadı vardır.
Çayın tadını hiçbir içeceğe değişmem.
Bir gömlek bir insana bu kadar yakışır.
3- Sitem Cümleleri
Birine karşı duyulan kırgınlığı belirtmek için kullanılan cümlelere sitem cümleleri denir.
Örnek:
Seni kaç kez ikaz ettim; ama beni bir kere dinlemedin.
İşleri zamanında yapsaydın ne olurdu sanki!
Buraya geldi de hasta babasını ziyaret etmedi.
Hadi gelmedin, bari bir telefon etseydin.
Yemekten biraz da bana niye ayırmadın.
Hani bana karşı dürüst olacaktın.
Bir yudum mutluluğu bize çok gördünüz.
4- Yakınma (Şikayet) Cümleleri
İçinde bulunulan durumdan şikayetçi olunduğunu belirten cümlelere yakınma cümleleri denir.
Örnek:
Bir haftadır hasta yatıyorum kimse bana nasılsın, diye sormadı.
Çevreyi koruma konusunda büyükler küçüklere iyi örnek olmak yerine kötü örnek oluyor.
Kurallara uyan yok herkes bildiğini okuyor.
Boş boş geziyor hiçbir işe elini sürmüyor.
Her defasında en zor işi bana veriyor.
Başlığı ile içeriği birbirine uymayan yazılar bizi çok zorluyor.
Nice ünlü yapıtı okumamış aydınlar var.
5- Pişmanlık Cümleleri
Kişinin önceden yaptığı bir iş veya karardan dolayı sonradan üzüntü duyduğunu bildiren cümlelere pişmanlık cümleleri denir.
Örnek:
Keşke anıma fotoğraf makinemi de alsaydım!
Bilseydim böyle olacağını ona izin vermezdim.
Bu işe başlamasaydım iyi olacaktı.
Söylediklerine niye hemen inandım ki!
Zamanında çalışsaydık böyle olmazdı.
Böyle olacağını bilseydim arkandan gelir miydim?
Onu bu konuda suçlamamalıydık.
6- Özlem Cümleleri
Geçmişte yaşanan günlerin tekrar yaşanma isteğini ya da bir yeri veya kişiyi görme isteğini dile getiren cümlelere özlem cümleleri denir.
Örnek:
Nerde çocukluğumun dertsiz, tasasız günleri.
Eskinin o mis gibi kokan salatalıkları olsa da yesek.
Nerede kaldı o eski ramazan geceleri?
Köyü düşündükçe içim yanıyor.
Yıllardır görmediğim köyüm burnumda tütüyor.
Fırsat olsa da oraları tekrar görebilsek.
Eskiden bayramlar bir başka kutlanırdı.
7- Kaygı (Endişe) Cümleleri
Bir olay ya da durumun kötü bir şekilde sonuçlanacağı düşüncesini ifade eden cümlelere kaygı (endişe) cümleleri denir.
Örnek:
Ya işler umduğum gibi gitmezse!
Ona çok güvenmekte hata mı ettik acaba?
Yola çıkalı üç saat oldu hala gelmedi.
Tahlil sonuçlarının kötü çıkmasından korkuyorum.
Yolun ortasında benzinimiz biterse ne yapacağız.
Siparişleri yetiştiremezsek yandık.
Eyvah yine kar yağacak.
Ya sınav sonucum düşük gelirse.
8- Küçümseme Cümleleri
Karşıdakine değer vermeme, onu küçük görme, önemsememe hafife alma anlamı taşıyan cümlelere küçümseme cümlesi denir.
Örnek:
Adam olacak da biz bakacak.
İki kitap okudun diye adam mı oldun.
Sanki kendisi her şeyi biliyor.
Bu da yemek mi ben daha iyisini yaparım.
Sen kim, sanatçı olmak kim!
Siz ne anlarsınız şiirden!
Bu maçı kazanıp da şampiyon olacakmış.
9- Azımsama Cümleleri
Bir şeyin miktarca az bulunduğunu, yetersiz görüldüğünü ifade eden cümlelere azımsama cümleleri denir.
Örnek:
Koca okulda bu kadar mı öğrenci var.
Bu sorulardan bu not mu alınır.
Günlerdir çalışıyorsun, ne kadar az iş yapmışsın.
Bu kadar parayla değil aile geçindirmek kendimi bile geçindiremem.
Teklif ettiğiniz ücret çok az, kabul edemem.
Bir tanecik mi ayakkabın var.
Sana ne kadar da az harçlık veriyorlar.
CÜMLE YORUMU
Cümleler duygu ve düşüncelerin ifade edildiği söz guruplarıdır. Bundan dolayı her cümlenin ifade ettiği bir anlam vardır. Cümleler yorumlandığında farklı farklı anlamlar oluşabilir.
Cümleler birbirleriyle karşılaştırıldığında şu anlam ilişkileri ortaya çıkar.
1- Aynı Anlama Gelen Cümleler:
Aynı duygu ve düşüncelerin farklı cümlelerle farklı kelimelerle anlatılmasıyla oluşan cümleler anlamca aynıdır.
Bu tür cümlelerde anlatılmak istenen duygu ve düşüncenin aynı olması gerekmektedir.
Örnek:
Bilginin efendisi olmak için çalışmanın kölesi olmak şarttır.
Bilgili bir olmak için çok çalışmak gerekir.
Onur’a da bir kitap alalım.
Bir kitapta Onur’a alalım.
Ankara’nın kendini hemen hissettirmeyen bir güzelliği vardır.
Ankara gizli bir güzelliğe sahiptir.
Kadınlar zayıftır; ama analar güçlüdür.
Analık kadına güç verir.
Herkes işine yarayan şeyi benimser.
Arı, söğüdü; akıllı öğüdü sever.
İnsan kendini değerlendirirken tarafsız olamaz.
Öz eleştiri yaparken tarafsız olmak zordur.
Dünyada kusursuz iki insan vardır: Biri ölmüş, diğeri doğmamıştır.
Dünyada kusursuz insan yoktur.
Senin yüzünden bu hallere geldik.
Bu duruma düşmemizin sorumlusu sensin.
Eskiden beri kitap okumayı severim.
Oldum olası kitap okumaktan hoşlanırım.
2- Benzer Anlama Gelen Cümleler
Bazı cümleler anlamca birbirinin aynısı olmasa da çok yakın anlamlı olabilir. Bu tür cümlelere benzer anlamlı cümleler denir.
Benzer anlamlı cümleler; anlamca paralel, yakın anlamlı cümleler ve aynı doğrultuda olan cümleler olarak da adlandırılır.
Örnek:
Çocuk ilk eğitimini ailede alır.
Anne ve baba çocuğun ilk öğretmenleridir.
Elma, çok sevdiğim bir meyvedir.
Meyveler içinde en çok elmayı severim.
Ödevlerimi henüz bitirmedim.
Ödevlerimi yarına ancak bitiririm.
Sanatçılar eserlerini halkın diliyle kaleme almalıdır.
Sanat eserlerinin dilini herkes anlayabilmelidir.
Kış mevsimini sevdiğim pek söylenemez.
Soğuktan hiç hoşlanmam.
3- Karşıt Anlamlı Cümleler
Birbirlerine zıt durumları ifade eden cümlelere karşıt anlamlı cümleler denir. Karşıt anlamlı cümlelere birbiriyle çelişen cümleler de denir.
Örnek:
Sanatçının amacı topluma ışık tutmak olmalıdır.
Sanatçı sanatını sanat için yapmalıdır.
Akıllı ve bilgili insanlar hata yapmazlar.
Her insan hata yapabilir.
Geleceği sağlam temellere oturtabilmek için geçmişten yararlanmalıyız.
Güzel bir gelecek geçmişten izler taşımamalıdır.
Aşırı sevgi insana fayda yerine zarar getirir.
İnsan ancak çok severse bu insanın yararına olur.
Bu çanta dükkandaki en pahalı çantadır.
Dükkandaki en ucuz çanta bu çantadır.
CÜMLE OLUŞTURMA
Bir cümle kelime kelime parçalanarak bu parçalardan tekrar aynı cümlenin kurulması istenir.
Bu tarz cümlelerde genellikle “anlamlı ve kurallı” ifadesi yer alır.
Bir cümlenin kurallı olabilmesi için yüklemin sonda olması gerekir. Yüklemin sona konulması cümleyi kurmakta kolaylık sağlayacaktır.
Söz öbeklerine, tamlamalara da dikkat edilmelidir.
Örnek:
1- yolu 2- vatan 3- eğitimdir 4- savunmasının 5- en ucuz
Bu kelimelerden kuracağımız anlamlı ve kurallı cümle: “Vatan savunmasının en ucuz yolu eğitimdir.” Cümlesidir. (2-4-5-1-3)
1- insanların 2- basit 3- dedikodu 4- eğlencesidir 5- ruhlu
Bu kelimelerden kuracağımız anlamlı ve kurallı cümle: “Dedikodu basit ruhlu insanların eğlencesidir.” Cümlesidir. (3-2-5-1-4)
1- Olmayan 2- gemiye 3- yardım etmez 4- rüzgâr 5- hedefi 6- hiçbir
Bu kelimelerden kuracağımız anlamlı ve kurallı cümle: “Hedefi olmayan gemiye hiçbir rüzgâr yardım etmez.” Cümlesidir. (5-1-2-6-4-3)
CÜMLE TAMAMLAMA
Cümle tamamlama iki şekilde sorulur,
Birincisi, cümle içerisinde boşluklar bırakılır ve boşluklara hangi kelimelerin konulacağı sorulur.
Örnek:
“Düşünmeden …………………, nişan almadan ateş etmeye benzer.” Noktalı yere “konuşmak” kelimesi gelmelidir.
Örnek:
“……………………bir kandile benzer, kendini tüketerek başkalarına ……………… verir.” Noktalı yerlere sırasıyla “öğretmen ve ışık” kelimeleri gelmelidir.
İkincisi ise, Cümlenin başı verilir ve sonunun nasıl tamamlanacağı sorulur.
Bu tür cümlelerde özellikle sondaki sözcüğe “ama, fakat, oysa, vb.” dikkat edilmelidir. Çünkü bu tür sözcüklerde kendilerinden önceki bölüm olumluysa sonra olumsuz bir bölüm gelmelidir.
Örnek:
Doktorun verdiği ilaçları kullandım; ama ………………….” Cümlesi;
bir faydasını göremedim.
iyileşemedim.
hastalığım hala geçmedi.
cümleleriyle tamamlanır.
hemen iyileştim.
çok faydasını gördüm.
hastalığım geçti.
cümleleriyle tamamlanamaz.