Baki – Gazel

Nâm u nişane kalmadı fasl-ı bahardan 
Düşdü çemende berg-i dıraht itibârdan

Bahar mevsiminden ne bir ad ne de bir iz kaldı.
Artık kırlarda, ağaç yaprakları itibardan düştü.

Eşcâr-ı bâğ hırka-i tecrîde girdiler 
Bâd-ı hazân çemende el aldı çenârdan

Bahçenin ağaçları (bir derviş gibi) soyutlanmışlık hırkasına büründüler.
Sonbahar rüzgarı, kırlarda çınardan el aldı.

Her yanadan ayağına altun akup gelir 
Eşcâr-ı bâğ himmet umar cûy – bârdan

Her taraftan ayağına altın (sarı yapraklar) akıp gelir.
Bağdaki ağaçlar ırmaktan bir alicenaplık ve iyilik umarlar.

Sahn-ı çemende durma salınsın sebâyile
Âzâdedir nihâi bugün berg ü bârdan

Kırlarda hafif esen rüzgarla durmadan salınsın
Fidan, bugün yaprak ve meyveden arınmıştır.

Bâkî çemende haylî perîşân imiş varak
Benzer ki bir şikâyeti var rûzgârdan

Baki kırlarda yaprak hayli perişan olmuş
Sanki rüzgardan (ya da zamandan) bir şikayeti var gibi.

 

Mef’ûlü Fâilâtü Mefâîlü Fâilün